DOMATESİN PROSTAT KANSERİ ÜZERİNE ETKİSİ

tomatoes, vegetables, food-1239177.jpg

Domates likopen yönünden oldukça zengindir. Likopen, en fazla domateste bulunmak üzere; karpuz, pembe greyfurt gibi meyve ve sebzelerde de doğal olarak bulunan karoten (karotenoid) ailesinden bir pigmenttir. Bağırsaklardan emilebilen nadir karotenoidlerden olup plazmada en çok bulunan karotenoiddir. İnsanlar karotenoid sentezleyemezler, bu nedenle dışarıdan besinlerle almak zorundadırlar. Diyetteki likopenin en az % 85’i domates ve domates ürünlerinden alınmaktadır.

Likopen gibi karotenoidlerin diğer organlara dağılması plazmadaki lipoproteinlerle olmaktadır. Yapılan çalışmalarda testis, ovaryum, karaciğer, adrenal bezler ve meme dokusunun diğer organ ve dokulara oranla daha fazla likopen içerdiği bulunmuş ve kandaki yüksek likopen konsantrasyonu ile prostat kanseri, sindirim sistemi kanseri, pankreas kanseri, uterus kanseri ve kalp krizi riskinin düşürülmesi arasında ilişki bulunduğu görülmüştür.

Likopen, çeşitli faktörlere bağlı olarak gelişen oksidatif stres sonucu açığa çıkan serbest radikallerin ortadan kaldırılmasında önemli antioksidan bir bileşiktir. Likopen, hücreleri serbest radikal hasarından korumasının yanında hücreler arasındaki bağları güçlendirir ve hücre metabolizmasını geliştirir. Bu antioksidan özelliği sayesinde kanser, kalp rahatsızlıkları, yaşlanma, kemik ve cilt sağlığı açısından koruyucu nitelik taşır.

Likopen-Prostat Kanseri İlişkisi

Likopen antioksidan bir molekül olmasından dolayı kanser oluşumunu azaltıcı etki göstermektedir. Likopen alımının çeşitli kanser türlerine karşı koruyucu etkileri ile ilgili çok sayıda çalışma bulunmaktadır. Likopenin etkilerinin araştırıldığı ve ilk olumlu cevap alınan kanser, kötü huylu prostat kanseridir.

Likopenin prostat sağlığı üzerindeki etki mekanizması tam olarak bilinmemekle beraber likopenin antikanserojen mekanizmalarıyla ilişkilendirilebilmektedir (Tablo-1).

Tablo-1: Likopenin antikanserojen etki mekanizmaları

Likopen prostat hücrelerinde yüksek miktarda bulunur; likopenin antioksidan aktivitesiyle DNA hasarı ve kanserin sebebi olduğu serbest oksijen radikallerini temizleyerek koruyucu etki gösterir. Prostat kanseri hücrelerinin büyümesini geciktirir bunun yanında normal prostat epitel hücrelerinin hücre büyümesini doza bağımlı bir şekilde inhibe eder.

Yüksek düzeydeki insülin büyüme faktörü prostat kanseri riskini artırır; likopen tüketiminin artması insülin büyüme faktörü düzeyi azalır.

Likopen sağlıklı prostat hücreleri arasındaki iletişimi artırarak tümör büyümesini durdurur.

Yapılan bir çalışmada domates ürünlerini, haftalık olarak 1,5 porsiyondan daha az yiyenler ile 10 porsiyondan daha fazla yiyen erkekler arasında karşılaştırma yapılmış ve prostat kanseri gelişme riskinin %35 azaldığı görülmüştür. Bu etkinin, primer olarak domateste bulunan bir antioksidan olan likopen ile ilişkili olabileceği ortaya konulmuş ve bu çalışma sonunda likopene ve prostat kanserine yönelik bilimsel çalışmalara ilgi artmıştır (1).

Başka bir çalışmada prostat kanseri teşhisi konan ve ameliyatları planlanan otuz hastaya, ameliyat öncesi üç hafta süre ile günde 30 mg likopen verilmiş ve kan likopen seviyelerinde 2 kat, prostat dokusundaki likopen seviyesinde ise 3 kat artış olduğu görülmüştür. Bu kişilerin ameliyatla çıkarılan dokuları, likopen verilmeyen hastalardan alınan biyopsi örnekleriyle karşılaştırılmış ve likopen verilen hastaların tümörlerinin küçüldüğü ve çevreye daha az yayıldığı belirtilmiştir (2).

Likopen Miktarı Ham Domateste Mi Pişmiş Domateste Mi Daha Fazladır?

Domates; domates suyu, sos, salça veya ketçap şeklinde işlendiği zaman, likopenin kimyasal yapısı ısıya bağlı olarak değişir; bu da vücut tarafından daha kolay absorbe edilmesini sağlar.

Genelde gıdaların işlenmesi sırasında besin kalitesinde bir azalma meydana geldiği düşünülür fakat işleme sırasında; hafif ısıl işlem etkisi veya domatesin hücre yapısının enzimatik olarak parçalanması sonucu likopenin biyoyararlanımı ve besin kalitesi artar; işlenmiş ya da pişirilmiş domates ürünlerindeki likopenin biyoyararlanımı, ham domates ürünlerinden daha fazladır.

Ham domateste likopenin trans izomeri daha fazladır; pişirilmiş ve konserve domateslerde ise cis izomeri daha fazladır. İnsanlarda gıdalarla alınan likopenin %10–30’unun emilir ve emilimde likopenin cis formunda olması önemlidir. Ham domatesteki likopenin biyoyararlanımı diğer domates ürünlerininkinden daha düşüktür. İnsan plazmasında yarılanma ömrü uzun olan (2–3 gün) en belirgin karotenoid likopendir; hayvanlarda tüm trans formu serum veya dokularda cis formuna dönüşür; benzer sonuçların insanlarda da görülmektedir.

Kaynak:

  1. Giovannucci, E., Ascherio, A., Rimm, E.B., Stampfer, M.J., Colditz, G.A., Willett, W.C. 1995. Intake of carotenoids and retinol in relation to risk of prostate cancer. J Natl Cancer Inst:87:1767-76.
  2. Rousseau, E.J., Davison, A.J., Dunn, B. 1992. Protection by β-carotene and related compounds against oxygen-mediated cytotoxicity and genotoxicity: implications for carcinogenesis and anticarcinogenesis. Free Radic Biol Med 13: 407-433.
  3. Hopancı Bıçaklı D. ve Uslu R. 2012. Likopen ve kanser. Türk Onkoloji Dergisi 27(2):93-97.
  4. Sabbağ Ç. ve Sürücüoğlu M.S. 2011. Likopen: İnsan Sağlığında Vazgeçilmez Bir Bileşen. Gıda Teknolojileri Elektronik Dergisi 6(3): 27-41.
  5. Hekimoğlu A. 2010. Likopenin Antikarsinojenik Etki Mekanizmaları. F.Ü. Sağ. Bil. Tıp Derg. 25(1):57-62.
  6. Wertz K., Siler U. ve Goralczyk R. 2004. Lycopene: modes of action to promote prostate health. Archives of Biochemistry and Biophysics 430 (1): 127-134.

0 yorum

Bir yanıt yazın

Avatar placeholder

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

E-BÜLTEN

Yeni yüklenen slaytlardan ve güncel yazılardan haberdar olmak istiyorsanız e-posta adresiniz ile e-bültene kaydolabilirsiniz.