ÖSTROJEN (ESTROJEN) İLAÇLARI İLE İLGİLİ BİLİNMESİ GEREKENLER

Östrojen (Estrojen)

Estrojenler kızlarda ergenlikteki değişikliklerden ve sekonder cinsiyet özelliklerinden büyük oranda sorumludur.

Estrojenler, vajinanın, uterusun ve fallop tüplerinin büyüme ve gelişmesini sağlarlar ve memenin büyümesine, vücut hatlarının ve iskeletin şekillenmesine katkıda bulunurlar. Ergenlikte uterusun büyümesinden sorumludur. Uterus düz kaslarında proliferasyon olur. Ergenlik sırasında vulvanın dış dudaklarında ve pubiste kıllanmaya sebep olur.

Uzun kemiklerin ergenlikteki büyüme atağına ve epifizin kapanmasına neden olurlar. Koltuk altı ve kasık bölgesinde kıllanma, genital bölgenin pigmentasyonu ve meme başlarında ve areolada gebeliğin ilk üç ayından sonra oluşan bölgesel pigmentasyona yol açarlar. Gebelerde yüzde görülen hiperpigmentasyon estrojen salgılanmasının artışından dolayıdır.

Cilt altı yağ dokusunun dağılımını düzenler; buna bağlı olarak kadınlarda kalçalarda, uyluklarda ve memelerde yağ toplanmasını artırırlar. Cildin ince kalmasına yol açarlar. Bu nedenle kadınların cildi erkeklere göre daha incedir.

Kadınlara özgü genel davranış kalıbından ve libidodan sorumludurlar (Libidonun oluşmasında testosteronun da katkısı vardır).

Böbrek tubuluslarında sodyum ve su reabsorpsiyonunu artırırlar; ödem oluşur. Bu etki androjenlerden daha zayıftır.

Uzun süreli estrojen uygulaması, azalmış plazma renin, anjiyotensin-dönüştürücü enzim ve endotelin-1 düzeyleri ile ilişkilidir; Anjiyotensin-II için anjiyotensin reseptör ekspresyonu azalır. Estrojen, damar duvarı üzerine nitrik oksit ve prostasiklin üretimini artırarak etki gösterir. Tüm bu değişimler damar genişlemesini teşvik eder ve aterogenezi geciktirir.

Estrojenler pıhtılaşma faktörleri II, VII, IX, X ve Xll’de artışa neden olurlar ve antikoagülan faktörler protein C, protein S ve antitrombin III’ü azaltırlar. Fibrinolitik yolaklar etkilenir.

Estrojenler serum trigliseridlerini hafifçe yükseltirken toplam serum kolesterol düzeylerini de hafifçe azaltırlar. HDL düzeylerini artırıp, LDL ve lipoprotein-A (LPA) düzeylerini azaltırlar.

Estrojenler, kolesterol salgılanmasını artırarak ve safra asidi salgılanmasını azaltarak, safranın bileşimini değiştirirler. Bu durum, safranın kolesterol ile doygunluğunun artmasına yol açar ve estrojen almakta olan bazı kadınlarda safra taşı oluşma ihtimalini artırır.

Protein sentezini artırırlar; anabolik etki gösterirler. Anabolik etkinlik androjenler kadar güçlü değildir.

Antiinsülinik etki gösterirler ve glikoz ütilizasyonunu inhibe ederler. Diyabetik hastada insüline duyarlılık azalır.

Estrojenler kemik kütlesini artırır. Kemik osteoklastların rezorptif etkisi ve osteoblastların kemik oluşturucu etkisi ile dinamik olarak yeniden şekillenir. Estrojenler doğrudan osteoblastları düzenler; apopitozu inhibe ederek osteosit yaşam süresini artırır. Estrojenlerin başlıca etkisi osteoklastların sayısını ve etkinliğini azaltmaktır.

Erişkin erkeklerde yeterli süre estrojen verilmesi testislerde atrofi yapar ve spermatogenez ve testosteron salgılanması durur, libido kaybolur; impotens görülür.

Aşırı derecede estrojen salgılanması veya dışarıdan estrojenik ilaç verilmesi sonucu hipotalamustan GnRH salgılanması ve hipofizden gonadotropinlerin salgılanması baskılanmaktadır.

Menopoz öncesi dönemdeki kadınlarda dolaşımdaki estrojenin ana kaynağı overlerdir ve salgılanan ana ürün estradioldür. Menopoz sonrası dönemdeki kadınlarda ise dolaşımdaki estrojenin ana kaynağı yağ dokusu stromasıdır; burada estron, adrenaller tarafından salgılanan dehidroepiandrosterondan sentezlenmektedir.

Estrojenik İlaçlar

Oral, parenteral, transdermal ya da lokal uygulama için çeşitli estrojenler mevcuttur. Estrojenler lipofilik olduğu için uygun preparatlar ile emilim genellikle iyidir. Oral uygulama yaygındır ve estradiol, konjuge estrojenler, estron esterleri ve diğer estrojenler ile etinilestradiol (bir projestin ile kombinasyon halinde) oral yolla kullanılabilir.

Boyutları ve lipofilik oluşu nedeniyle, serbest estrojenler hızlı ve yaygın dağılım gösterirler. Estrojenler, dakikalarla ölçülen bir plazma yarılanma ömrü ile hızlı karaciğer biyotransformasyonuna uğrarlar.

Estrojen preparatları iki çeşittir (Tablo-1).

Tablo-1: Estrojenik ilaçların sınıflandırılması

Doğal estrojenik ilaçlar oral alındıklarında mide-bağırsak kanalından absorbe edildikten sonra karaciğerde ilk geçiş eliminasyonuna uğrarlar; biyoyararlanımları düşüktür. Bu nedenle yüksek miktarda verilmeleri durumu hariç oral kullanılmazlar.

Sentetik estrojenik ilaçlar ise oral yoldan kullanılabilirler.

Kombine estrojen-projestin kombinasyonları 3 çeşittir:

  • Oral kontraseptif olarak,
  • Hormon replasman tedavisi (HRT) olarak kullanılanlar ve
  • Bunlar dışında kullanılanlar; bunlar endometriyozis, hipermenore, amenore gibi diğer jinekolojik endikasyonlarda kullanılırlar.

(Estrojen-projestin içeren kombine oral kontraseptifler slaytımız için tıklayınız.)

Estrojen Preparatlarının Endikasyonları

Tablo-2: Estrojenik ilaçların endikasyonları

Estrojen Preparatlarının Yan Etkileri

  • Estrojenlerin en sık görülen yan etkisi bulantıdır. Yüksek dozda kusma ve diyare de görülebilir. Bulantı özellikle sabah daha fazla görülür, tedavi başladıktan birkaç hafta sonra bu yan etki kaybolur. Bulantı nedeniyle iştah ve kilo kaybı genelde olmaz. İlacın oral ya da parenteral verilişi bulantı oluşma insidansını değiştirmez.
  • Uzun süre estrojen tedavisi kistik endometriyum hiperplazisine ve buna bağlı aşırı kanamalara neden olabilir. Estrojenler endometriyum hiperplazisini endometriyum kanserine dönüştürebilirler. Bu yan etkiyi önlemek için estrojenler periyodik olarak, projestinle birlikte, küçük dozlarda veya androjenlerle birlikte verilir.
  • Karaciğerde bazı organik iyonların safraya atılımını yavaşlatırlar; karaciğer fonksiyon bozukluğu olan kişilerde bu bozukluğu şiddetlendirebilirler. Uzun süreli tedavide safra kesesi hastalıkları oluşma olasılığı artar.
  • Su ve tuz tutulumu nedeniyle hastada var olan hipertansiyon ve kalp yetmezliğini şiddetlendirebilirler.
  • Migren ve epilepsi nöbetlerini sıklaştırabilirler.
  • Kanın koagülasyon yeteneğini artırarak venöz tromboembolizm ve akciper embolizmi riskini artırırlar.
  • Ateroskleroz oluşumunu yavaşlatırlar fakat tromboz oluşumunu artırdıkları için koroner damar hastalığı üzerinde olumsuz etki yapabilirler.
  • Fazla lipofilik oldukları için lokal olarak hızlıca absorbe edilirler ve lokal estrojenler sistemik yan etkilere neden olabilir.
  • Teratojenik etki potansiyelleri vardır. Erkek fetüste feminizasyona neden olabilir.
  • Endometriyum ve meme kanseri riskini artırabilirler. Projestinler ile beraber kullanıldıklarında kanserojen etkinlik azalır. Kombine siklik tedavide her gün veya yeterli süre (her siklusta 10-13 gün) estrojen ile beraber projestin verilir. Kombine şekilde değil ardışık şekilde verilirler.
  • Endometriyum kanseri kadar fazla olmasa da over kanseri riskini de artırabilirler.
  • Uzun süre kullananlarda selim hepatik adenoma ve primer karaciğer kanseri insidansı artabilir.
  • Tedaviye başlamadan önce uterus miyomu varsa bunu büyütebilirler.

Estrojen Preparatlarının Kontrendikasyonları

Tablo-3: Estrojenik ilaçların kontrendikasyonları

ÖSTROJENLER (ESTROJENLER) İLE İLGİLİ DETAYLI BİLGİLER VE GÜNCEL MÜSTAHZAR TABLOLARI İÇEREN SLAYTIMIZ İÇİN TIKLAYINIZ.


0 yorum

Bir yanıt yazın

Avatar placeholder

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

E-BÜLTEN

Yeni yüklenen slaytlardan ve güncel yazılardan haberdar olmak istiyorsanız e-posta adresiniz ile e-bültene kaydolabilirsiniz.