OTOTOKSİSİTE YAPAN İLAÇLAR

Ototoksisite, bir ilaç veya kimyasal maddenin iç kulağa yapısal veya fonksiyonel olarak zarar verme potansiyelidir. Ototoksisite yapan ilaçlar iç kulakta hasara neden olarak işitme veya denge fonksiyonlarında bozukluklara yol açabilir.

Ototoksisite genelde kalıcı (irreversible) olmakla beraber geri dönüşlü (reversible) de olabilir.

Ototoksisitede en fazla görülen belirtiler kulak çınlaması (tinnitus), işitme kaybı, baş dönmesi, hiperakuzi ve işitsel dolgunluktur. Ototoksisite prevalansı ve derecesi, bireyler arası farklılıklar gösterebilir; aynı tedaviyi, yüksek dozlarda alıp etkilenmeyen hastalar olduğu gibi düşük dozda alıp ağır hasar görenler de bulunabilir. Bu bireysel farklılıklar, tedavinin ototoksik etkilerine genetik duyarlılık farkından kaynaklanabilir. Tüm yaş gruplarındaki ototoksisite prevalansı %4- 90 arasında değişmektedir.

OTOTOKSİK İLAÇLAR

Aminoglikozid Antibiyotikler

İç kulağın endolenfinde ve perilenfinde birikerek ototoksisite oluştururlar; elektrolit dengesi, işitme ve dengeyi bozar. İlaca maruz kalma uzarsa etki geri dönüşsüz hale gelebilir. Kulak çınlaması ve kulakta dolgunluk hissine de sebep olabilir. Baş dönmesi, denge kaybı yapabilir. Yaşlılar bu toksisiteye daha duyarlıdır. Güçlü diüretikler gibi ototoksik ilaçlarla beraber kullanımında toksisite artar.

Amikasin, neomisin, kanamisin ve sisomisin gibi aminoglikozidlerin deney hayvanlarının koklealarında insandakine benzer bir şekilde hasar oluşturduğu görülmüştür.

Streptomisinin özellikle denge organı üzerinde ototoksik etkisi bulunurken amikasinin iç kulakta işitme fonksiyonunu bozucu etkisi bulunmaktadır.

Yapılan bir çalışmada gentamisin enjeksiyonu sonrası kobaylarda yüksek frekanslarda bilateral sensörinöral işitme kaybı, kokleanın bazal kıvrım dış tüylü hücrelerinde azalma ve spiral ganglion hücrelerinde bir miktar kayıp olduğu bulunmuştur. Gentamisinin koklea üzerinde olduğu gibi vestibuler sensorial nöroepitelyumunda da toksik etkisi vardır.

Yapılan insan çalışmaları da netilmisinin diğer aminoglikozidlere göre daha az ototoksisite yapma özelliği olduğunu göstermiştir.

Bir çalışmada da gentamisin ve tobramisinin hastaların %16’sında koklear hasar, %15’inde de vestibuler hasar yaptığı gösterilmiştir.

Gentamisin, tobramisin ve amikasin kullanımında bakteriyemi, yüksek ateş, karaciğer disfonksiyonu ve serum kreatinin konsantrasyonu ototoksisite ile ilgili risk faktörleridir.

Böbrek fonksiyonu bozuk olan hastalarda ototoksisite gelişme ihtimali daha fazladır.

Aminoglikozid grubu ilaçlar aslında daha çok iç kulağı etkiler. Streptomisin ve gentamisin daha çok vestibuler sistem üzerine etkiliyken; amikasin ve kanamisin daha çok koklea üzerine etkilidir. Bunun yanı sıra bu ilaçlardan herhangi biri kullanıldığında hem koklear hem de vestibuler hasar aynı anda oluşabilir. Kokleadaki akut hasardan önce sıklıkla kulak çınlaması görülmesine rağmen hiçbir belirti olmadan da ototoksik etki oluşabilmektedir. Bu ilaçlar başlangıçta yüksek frekanslarda işitme kaybına yol açtığı için düşük frekansları etkilemediği sürece hastalar bu işitme kaybının farkında olmayabilirler.

Yeni tanımlanan bir risk faktörü genetik duyarlılık olup 1555G olarak tanımlanan anneden geçen mitokondrial polimorfizmin aminoglikozidlere bağlı işitme kaybı ile ilişkili olduğu rapor edilmiştir.

Makrolid Antibiyotikler

Makrolid antibiyotikler işitme kaybı, kulak çınlaması ve vertigoya yol açabilir. Ototoksisite genellikle bilateral simetrik işitme şeklinde kendini gösterir; tedavi başladıktan 2-7 gün sonra 40–50 dB kayıp görülebilmektedir, yüksek doz ve serum düzeyleri ile bu kayıp artar.

Nadir olarak azitromisin ve eritromisin geri dönüşsüz işitme kaybına neden olabilir.

Eritromisin, genellikle geçici ototoksik etki göstermesine karşın kalıcı etki görülen vakalar da vardır. Yapılan çalışmalar, eritromisin ototoksisitesinin doza bağlı olduğunu, böbrek yetmezliği olan veya nakil olan hastaların yüksek risk altında olduğunu belirtmektedir.

HIV hastalarında azitromisin tedavisinin ototoksik etkileri olmasına karşın HIV enfeksiyonu olmayan hastalarda da azitromisin sonrasında işitme kaybı görülebilmektedir.

Klaritromisin tedavisinin ototoksik etkilerini gösteren vakalar vardır. Klaritromisinin kesilmesinden sonra işitme genellikle düzelmekle beraber kalıcı işitme kaybı görülen vakalar da bulunmaktadır.

Glikopeptid Antibiyotikler

Vankomisin uygulamasından sonra kulak çınlaması ve sensörinöral işitme kaybı olduğu rapor edilmiştir. Özellikle vankomisin ile beraber diğer ototoksik ilaçların kullanımında ototoksisite oluşma ihtimali artar. Bu nedenle diğer ototoksik ilaçlarla beraber vankomisin kullanımında dikkatli olunmalıdır, mümkünse beraber kullanılmamalıdır.

Kıvrım Diüretikler

Kıvrım (Loop) diüretikleri henle kulbuna etki ederek sodyum, potasyum ve klor iyonlarının absorbsiyonlarını engeller ve ototoksisite oluştururlar.

Yapılan bir çalışmada furosemid ile tedavi edilen hastalarda odyometri ile işitme seviyeleri bakılmış ve bumetanid alan hastaların yalnızca ikisinde, furosemid alan hastaların %6,4’ünde işitme kaybı rapor edilmiştir. Kıvrım diüretiklerin ototoksisiteleri genellikle geçici olmakla beraber bazen de kalıcı olabilmektedir.

Antineoplastikler

Sisplatine bağlı olarak temporal kemiklerde değişiklikler sonucu işitme kaybı görülebilmektedir; büyük birleşmiş stereosilialar, dış tüylü hücrelerin kutiküler tabakasında hasar ve vestibüler labirentte yaygın duysal hücre kaybı olabilmektedir.

Sisplatinin oluşturduğu ototoksisite kulak ağrısı, kulak çınlaması ve işitme kaybı olarak kendini gösterebilir. Kulak çınlaması sisplatin tedavisinden saatler veya aylar sonrasında ortaya çıkabilir ve genelde geçicidir. Sisplatin tedavisi uygulanan hastalardaki işitme kaybı %9-%90 arasında değişmektedir.

Baş-boyun kanseri nedeniyle sisplatin tedavisi alan hastaların yarısında işitme kaybı olduğu rapor edilmiştir.

Sisplatin ototoksisitesi geliştiğinde konuşmayı ayırt etme skoru düşer ve işitme kaybı kademeli olarak veya aniden de gelişebilir.

Antimalaryal İlaç

Kinin uygulaması işitme eşiğinde geçici artışa neden olur. Artış doza bağımlıdır, diğer ototoksik ilaçlar ile beraber kinin kullanımında risk artar. Yüksek dozlar kalıcı koklea hasarına neden olabilmektedir.

Uzun süreli 200 mg/gün kinin kullanımı olgularında %20 kadarında sensörinöral işitme kaybı görülürken vertigo, kulak çınlaması, baş ağrısı, bulanık görme ve bulantı gibi belirtiler görülebilir.

NSAİİ-Salisilatlar

Salisilatlara bağlı işitme kayıpları düşük dozlarda da yüksek dozlarda da görülebilmekle beraber oluşan kulak çınlamasının derecesi plazma salisilat düzeyi 40 mg/dL’yi aştığında artar.
Salisilatların en sık görülen ototoksik etkileri, kulak çınlaması ve geçici sensörinöral işitme kaybıdır; işitme kaybı genellikle hafif orta derecede, bilateral ve simetriktir. İlacın kesilmesinden 24-72 saat sonra iyileşme görülür, bu nedenle salisilat ototoksisitesinin, kokleadaki morfolojik anormalliklerden değil, geri dönüşlü biyokimyasal veya metabolik değişikliklerden kaynaklandığı düşünülmektedir.

SONUÇ

Tedavi amaçlı kullanılan ilaçların yan etkilerinden biri de ototoksisitedir. Kullanılan ilaçların fayda-zarar ilişkisi göz önüne alınmalı, ototoksik ilaçların ortaya çıkaracağı etkiler bilinmelidir; bu ilaçlar, uygun kullanım şekli ve dozlarda kullanıldığında ototoksisiteden korunulmuş olur. Bu nedenle ototoksik ilaçlar iyi bilinmeli ve buna göre doğru bilgilendirmeler yapılmalıdır.

Kaynak:

  1. Lanvers-Kaminsky, C., Zehnhoff-Dinnesen, A.a., Parfitt, R. and Ciarimboli, G. (2017), Drug-induced ototoxicity: Mechanisms, Pharmacogenetics, and protective strategies. Clin. Pharmacol. Ther., 101: 491-500.
  2. Koçyiğit M. (2017),Ototoksik İlaçlar ve İç Kulağa Etkileri. İKSST Derg., 9(3): 91-95.
  3. Çulhaoğlu B., Özer F., Aydın B.D., Babaoğlu Demiröz G., Çağlar T.G., Küçüköner Ö. ve Erbek S. (2021), Ototoksisitede Güncel Yaklaşım. Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Dergisi.

0 yorum

Bir yanıt yazın

Avatar placeholder

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önemli Hatırlatma

Değerli Ziyaretçiler,

Sitemizdeki içeriklerin tamamı herhangi bir ticari kaygı olmadan hazırlanmakta olup, eczacılık mesleğine katkı sunması amacıyla mesleki duyarlılık temelinde özgün olarak sizlere sunulmaktadır.

E-BÜLTEN

Yeni yüklenen slaytlardan ve güncel yazılardan haberdar olmak istiyorsanız e-posta adresiniz ile e-bültene kaydolabilirsiniz.