STEVENS JOHNSON SENDROMU NEDİR VE HANGİ İLAÇLARLA OLUŞABİLİR?

Stevens Johnson Sendromu (SJS)

Stevens Johnson Sendromu (SJS) nadir görülen ama hayatı tehdit eden mukokutanöz bir hastalıktır. İlk kez 1922’de Steven ve Johnson isimli iki Amerikan doktor tarafından iki çocuk olguda akut pürülan konjonktivit, ciddi stomatit ve eritema multiforme benzeri deri lezyonları ile tanımlanmış olup sıklıkla ilaçlara bağlı olarak gelişir; yaygın epidermal nekroz ve keratinosit apopitozisine bağlı mukozal tutulumla karakterize bir hastalıktır.

Hastalığın Nedenleri

Enfeksiyonlar, maligniteler, kollajen doku hastalıkları gibi çok çesitli nedenleri de olmasına rağmen en sık neden ilaçlardır. En sık sebep olan ilaçlar antibiyotikler, nonsteroid antienflamatuvarlar (NSAİİ) ve antikonvülzanlardır. Antibiyotikler arasında sülfonamidler başta olmak üzere, aminopenisilinler, kinolonlar, sefalosporinler, tetrasiklinler ve imidazol grubu antifungaller bulunmaktadır.

Yapılan çalışmalarda SJS tanısı konan hastaların %64’ünde ilaç kullanım hikayesi saptanmış ve 1/3’ünde ise altta yatan bir neden saptanamamıştır.

SJS’nin ikinci en sık görülen sebebi ise enfeksiyonlardır. Enfeksiyon etkenleri arasında en sık saptanan patojen Mycoplasma pneumoniae’dır. Ayrıca akciğerin skuamöz hücreli karsinomu, Hodgkin lenfoma, bazı lösemi türleri ve nadir olarak aşilar ve kimyasal maruziyet sonrası da SJS gelişebilmektedir.

Hastalığın Risk Faktörleri

  • Yavaş asetilleyici genotipe sahip olanlar (Yavaş asetilasyon hızı olan hastalarda azoller, proteaz inhibitörleri, selektif serotonin reuptake inhibitörleri ve kinolon kullanımı sonrasında SJS gelişme riski artar. Asetilasyon hızının yavaş olması reaktif metabolitlerin birikmesine ve böylece epidermise karşi hücre ilişkili sitotoksik reaksiyona ve keratinosit apopitozisine neden olur.)
  • İmmün yetmezliği olanlar (AIDS, lenfoma)
  • Otoimmün hastalığı olanlar
  • Beyin tümörü nedeniyle radyoterapi ve antikonvülzan tedavi alan hastalar

Hastalığın Klinik Bulguları

SJS’da ateş, öksürük, miyalji, artralji ve kırgınlığı içeren 1–14 günlük prodrom fazının ardından hızla tüm vücuda yayılan deri döküntüleri oluşur.

SJS’nin karakteristik deri lezyonları başta gövde ve yüzde olmak üzere düzensiz atipik hedef tarzı lezyonlar ve merkezi nekrotik diffüz purpurik maküller şeklindedir.

Bazal tabaka ve stratum spongiozumdaki hücre ölümleri sonucu dermoepidermal bileşkede ayrışma ve bunu takiben bül oluşumu görülür; bu bülün lateral kısmına uygulanan hafif bir basınçla nekrotik epidermiste soyulma olur.

Hastaların yaklaşık %90’nında müköz membranlar tutulmaktadır. Eritematöz, ağrılı erozyonlar en sık ağız mukozasında görülmekle beraber göz, genitoüriner sistem, gastrointestinal sistem ve respiratuar sistemde sık olarak etkilenmektedir. Hastaların yaklaşık %60’ında göz tutulumu vardır. Göz bulguları akut konjonktivitten korneal ülserasyon ve körlüğe kadar varabilir.

Hastalığa Neden Olan İlaçlar

Pek çok mekanizması olmakla beraber bunlar arasında en önemlisi ilaçlar tarafından apopitozisden sorumlu Fas antijeninin aktive edilmesidir; yavaş asetilleyici aktivitesi olanlarda ilaç metabolizmasındaki yavaşlamaya bağlı olarak da reaktif metabolitlerin temizlenmesinde azalma olur. Buna bağlı olarak epidermise karşı hücre ilişkili sitotoksisite meydana gelir.

En sık sebep olan ilaçlar antibiyotikler, nonsteroid antienflamatuvarlar (NSAİİ) ve antikonvülzanlardır.

Antikonvülzanlar

  • Fenitoin
  • Karbamazepin
  • Fenobarbital
  • Valproik asit

Antibiyotikler

  • Sülfonamidler
  • Aminopenisilinler
  • Kinolonlar
  • Sefalosporinler
  • Makrolidler
  • Tetrasiklinler

Antifungaller

NSAİİ

Salisilatlar

Parasetamol

Allopurinol

Nevirapin

Yapılan bir çalışmada SJS’ye en sık antikonvülzanların (özellikle fenitoin ve karbamazepin) neden olduğunu tespit edilmişken başka bir çalışmada SJS’ye en sık allopurinolün sebep olduğu görülmüştür. Allopurinol özellikle 200 mg/gün ve üzerindeki dozlarda SJS’ye daha sık yol açmaktadır. Allopurinolden sonra karbamazepin, kotrimaksazol, neviparin, fenobarbital, fenitoin ve lamotrijin sık görülen diğer ilaçlardır.

İnsan immün yetmezlik virüsü olan HIV’li hastalarda kullanılan neviparine bağlı SJS gelişme riski daha fazladır.

Başka bir çalışmada en sık neden olan ilaçların antibiyotikler, antikonvülzanlar, NSAİİ ve soğuk algınlığı ilaçları olduğu bulunmuştur. Bu çalışmada antibiyotikler içerisinde en sık sefalosporinler, antikonvülzanlar içerisinde de en sık karbamazepine bağlı SJS geliştiği görülmüştür.

Hasta Eğitimi

SJS için spesifik bir tedavi yoktur; hastalık tanısının hızla konması, sebep olan ilacın erken dönemde kesilmesi ve destek tedavisi, tedavinin temelini oluşturmaktadır. Bu nedenle erken teşhis oldukça önemlidir. Burada eczacıya önemli görevler düşmektedir. Eczacı, stevens johnson sendromuna neden olan ilaçları iyi bilmeli, bu ilaçları kullanan hastalara belirtileri anlatmalı ve hastaya bunlarla karşılaşması halinde kullandığı ilacı da yanında alarak en yakın zamanda hastaneye gitmesi gerektiğini söylemelidir.

SJS’nin nadir görülen fakat hayati tehdit eden bir hastalık olduğu, günümüzde sık kullanılan birçok ilaca karşı oluşabilecek immün bir reaksiyon olduğu uygun ve hızlı tedavi ile mortalitenin azaltılabileceği unutulmamalıdır.

Kaynak:

  1. Albayrak H. , Gürlevik Z. , Aydın Y. , Önder E. İlaçlara Bağlı Stevens-Johnson Sendromu. Duzce Medical Journal. 2010; 12(1): 98-103.
Kategoriler: YAZILAR

0 yorum

Bir yanıt yazın

Avatar placeholder

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

E-BÜLTEN

Yeni yüklenen slaytlardan ve güncel yazılardan haberdar olmak istiyorsanız e-posta adresiniz ile e-bültene kaydolabilirsiniz.