LAHANAGİLLER (BRASSİCACEAE-CRUCİFERAE) FAMİLYASI BİTKİLERİNİN TİROİD ÜZERİNE ETKİLERİ

cabbage, red cabbage, white cabbage-4548054.jpg

Brassicaceae (Cruciferae) familyası, lahana, brüksel lahanası, brokoli, karnabahar, tere, turp ve hardal gibi sebzeleri ve yağlı tohum bitkileri kolza tohumu ve kanolayı içermektedir. Brassicaceae ailesindeki bitkiler, glukosinolatlar, diğer kükürt içeren bileşenler ve erusik asit dahil olmak üzere yararlı veya zararlı etkileri olan çeşitli bileşenler içermektedirler.

Glukosinolatlar

Glukosinolatlar genellikle Cruciferae familyasındaki bitkilerde yer alan, S ve N içeren sekonder bitki metabolitleridir. Glukosinolatlar, Cruciferae familyası sebzelerine güçlü koku ve tat verirler.

Cruciferae familyasındaki bitkilerde bulunan glukosinolatların pek çok yararlı etkisi bulunmakla beraber guatrojenik etkileri de bulunmaktadır.

Guatrojenik Etkinlik

Guatrojenik etki, guatr yapıcı; guatra neden olan anlamlarına gelmektedir. Cruciferae familyası bitkilerinde bulunan doğal tiyoglukozitler, guatrojen maddelerin temel kaynağını oluşturmaktadır. Glukosinolatların mirosinaz ile hidroliz edilmesiyle oluşan parçalanma ürünü tiyosiyanat iyonu, tiroiddeki iyot konsantrasyonunu düşürür; iyotla rekabet eder ve tiroid metabolizması üzerine olumsuz etki yapar.

Beslenmede iyot yetersizliği olduğunda, tiyosiyanat iyonunun guatr ajanı olarak görev yaptığı bulunmuştur. Lahana veya diğer Brassicaceae tohumları ile beslenen deney hayvanlarında antitiroid etkide artış görülmüştür.

Kore diyeti, yüksek miktarda lahana ve turp içermesiyle, yüksek tiroid fonksiyon bozukluğu ile ilişkilendirilmiştir.

Yüksek glukosinolat içeriğine sahip lahana, tiroid hücrelerinde organifikasyon, tiroksin ve triiyodotironin oluşumunun baskılanması ile iyot alımını engellemesi sebebi ile guatrojenik olarak kabul edilir. Tiroid hormonlarının negatif feedback mekanizmasının azalması sonucu hipofizden tiroid uyarıcı hormon salgısının artışı, tiroid hipertrofisi ya da guatr oluşumuna sebep olmaktadır.

Türkiye’de Karadeniz bölgesinde guatrın yaygın görülmesinin en büyük nedeni bölgede sıklıkla tüketilen karalahanadır.

Bu verilere rağmen yine de glukosinolatların insanlarda potansiyel guatrojenik etkilerine ilişkin daha fazla çalışma yapılması gerektiği vurgulanmaktadır. Örneğin yetişkin bir insan günde 150 g brüksel lahanası tüketmesi durumunda tiroid hormon düzeyinde herhangi bir değişiklik görülmediği bulunmuştur. Farklı glukosinolat bileşiklerinin,  uygulanan pişirme yöntemi (klasik, mikrodalga, yüksek basınç), pişirme sıcaklığı ve süresine bağlı olarak %30-60 oranında azaldığı bildirilmiştir. Bu nedenle aslında Brassicaceae familyası bitkilerinin guatrojenik etkisinden korunmak için fazla tüketilmemesi ve tüketilecekse iyice pişirilerek tüketilmesi gerekmektedir.

Brassicaceae familyasındaki bitkilerde bulunan glukosinolatların bazı yararlı etkileri şunlardır:

Antimikrobiyal Etkinlik

İzotiyosiyanatlar proteinlerin –SH  grupları ile reaksiyona girerek antimikrobiyal etki gösterirler.

Antikanserojenik Etkinlik

Glukosinolat hidroliz ürünlerinin karsinojenleri metabolize eden enzimleri düzenleme, hücresel antioksidanları artırarak oksidatif stresi azaltma, kanserin başlangıç aşamasında neoplastik hücrelerin klonal çoğalmasını önleyerek hücre proliferasyonunu inhibe etme; ayrıca antienflamatuvar, antienfektif gibi diğer olası etkiler yoluyla antikanser etkinlik gösterdiği bildirilmektedir.

Başta izotiyosiyanatlar olmak üzere glukosinolat hidroliz ürünlerinin, kanser oluşumunun önlenmesinde potansiyel rolü vardır. Brassicaceae familyasındaki sebzelerin tüketiminin en çok akciğer, mide ve kolon kanserlerini önlemede etkili olduğu gösterilmiştir. Bu sebze grubunun tüketimi ile prostat, endometrium ve over kanserleri riskini önleme arasındaki ilişki daha zayıftır.

Antioksidan-Antienflamatuvar Etkinlik

İzotiyosiyanatlar, hayvan hücrelerinin antioksidan kapasitelerini yükseltme ve oksidatif stresi düşürmede dolaylı olarak etkilidirler. Glukosinolatların, diğer bazı fitokimyasallara kıyasla daha zayıf antioksidan aktive göstermektedirler ancak yine de bazı türlerinin ve bunları bulunduran kaynaklarının antioksidan aktiviteleri göz ardı edilmemelidir.

HASTA EĞİTİMİ

Lahana, brüksel lahanası, brokoli, karnabahar, tere, turp gibi sebzeler guatr yapıcı etkilerinden dolayı tiroid hastalarında fazla tüketilmemelidir. Eğer tüketilecekse az miktarda ve yeterli süre pişirildikten sonra tüketilebileceği hastaya anlatılmalıdır. Son zamanlarda televizyonlarda yayınlanan sağlık programlarıyla popüler hale gelen bitki kürlerinden lahana kürü gibi fazla miktarda lahana tüketilmesine neden olan kürler kesinlikle yapılmamalıdır. Hastaya, eczacıya veya doktoruna danışmadan kulaktan dolma bilgilerle yapacağı bitkisel uygulamaların hastalığını ilerleteceği anlatılmalıdır.

Kaynaklar:

  1. Arslan Müge. Fonksiyonel Besinlerin Sağlıktaki Rolü. İstanbul: Güven Plus Grup A.Ş. Yayınları, 2021.
  2. Belenli Deniz. Tavuklarda Glukosinolat Ve Hidroliz Ürünlerinin Enerji Dengeleri Ve Performans Parametreleri Üzerine Etkileri. Bursa: Uludağ Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Doktora Tezi, 2015.
  3. Yemiş Oktay ve Artık Nevzat. Glikosinolatlar Ve İnsan Sağlığı. GIDA (2007) 32 (6) : 293-303
  4. Yılmaz Damla ve Demirel Büyüktuncer Zehra. Glukosinolatlar ve Sağlık. Beslenme ve Diyet Dergisi 2012:40(2):170-177.

“TİROİD BEZİ HASTALIKLARININ ÇEŞİTLERİ” YAZISI İÇİN TIKLAYINIZ.

“TİROİD BOZUKLUĞUNA NEDEN OLABİLEN İLAÇLAR” YAZISI İÇİN TIKLAYINIZ.


0 yorum

Bir yanıt yazın

Avatar placeholder

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önemli Hatırlatma

Değerli Ziyaretçiler,

Sitemizdeki içeriklerin tamamı herhangi bir ticari kaygı olmadan hazırlanmakta olup, eczacılık mesleğine katkı sunması amacıyla mesleki duyarlılık temelinde özgün olarak sizlere sunulmaktadır.

E-BÜLTEN

Yeni yüklenen slaytlardan ve güncel yazılardan haberdar olmak istiyorsanız e-posta adresiniz ile e-bültene kaydolabilirsiniz.